Bir Galatasaray’lı olarak (Evet siftahı yaptığım bu ilk cümlede rengimi belli ettim. Hatta bu cümlem daha başından bazı izleyenler tarafından antipatik gelecektir. Yok efendim ben Fenerbahçe’liyim, yok efendim takım tutmak çok kro. Ben tutmuyorum Avrupada’ki maçları takip ediyorum sadece. O maçlar gerçek maç. Türkiye de kasap ligi...) siftahı Baros'a benzeyen bu gencin bulunduğu görselle yapmak istedim. Fakat cümlemin dört katı uzunluğunda bir alt metin olması da cu cümlemi yazarken biraz ilginç geldi doğrusu. Hatta bu yazdıklarımla biraz dengeledim gibi.
Neyse fazla uzatmadan görselde ne gördüğümü bir anlatayım sizlere. Bir genç var. Bildiğimiz shutter gençlerinden. Bulduğumuz sayfada o gün çekilmiş diğer fotoğraflarını da görebildiğimiz fotojenik bir genç. Fakat elinde bir cisim var. Spiral sosisle sarılmış uzun ince ekmek. Red Alert’daki tesla kuleleri andırıyor. Tabi bir de garnitür. Bir de ifadesi var. Ama sandviç gibi biraz tuhaf geldi.
Tahminen gencimizin bir fantezisi var. İnce uzun şeylerle yani ekmeklerle ilgili. Onların etrafını sosisle kaplayıp Red Alert açıp Rusya’yı seçmek ve savaşırken o tuhaf şeyi yemek. Sonra da “Anneeeee!!! Anneeeeeeeeeee!!! Suuu!!!” diye bağırarak annesinden su ister herhalde. Annesi suyla gelince de eli boş gitmesin diye tepsisini eline tutuşturur.
Fakat bu sefer objektiflerimize yakalandın Baros’a benzeyen genç. O sandviçi kameralar karşısında yiyeceksin. Yoksa seni cızbız tankla küle çevirir, küllerini de denize dökerim ki küllerinden doğamayasın. Fakat pek de rahatsız olmuşa benzemiyor. Baksanıza adama şaşır demişler şaşıramamış. Belli ki bazı sorunları var. Orasına karışmayız tabi. Bizim işimizi aşar.
Peki ya bu fotoğraf nerelerde kullanılabilir onu düşünüyorum aslında. Yemekle ilgili bir şey olmalı tabi ki. Peki ya o nasıl olacak. Bir fırın internet sitesine ya da kataloguna bunu koysa neler olur a dostlar. Düşünebiliyor musunuz? Peki ya bir restoran bu fotoğrafı herhangi bir kurumsalında kullanırsa. Düşünmeyin! İnsanlığın geleceği için düşünmeyin a dostlar. Ben düşündüm ve şu anda bunları çok zor koşullarda yazıyorum. Aslında gelecekten geldim ben. İnsanlık geldiğim yerde çok zor durumda. Sandviçler evcilleştirildi ve köle olarak kullanıldı. Uzun yıllar insanların yanında olduklarından dolayı da konuşmayı ve hatta insanlar gibi davranmaya başladılar. Uzun süredir böyle giderken, sosisle sarılmış ince uzun ekmek isyan bayrağını dalgalandırdı. Bu da diğer sandviçlere cesaret verdi. Sonunda büyük savaş başladı ve kazanan sandviçler oldu. Bu sonuç dengeleri tersine çevirdi. İnsanlar yakalandığı yerde katledildi, köle olarak çalıştırıldı ya da üstlerinde deneyler yapıldı. Giderek de zekaları geriledi. Sahilde dolaşırken özgürlük anıtını yıkık bir halde görmemek için düşünmeyin. O yüzden de sakın ola bu fotoğrafı indirmeyin, kullanmayın.
*Cızbız tank: Red Alert oyunundaki tesla tank. Rusya’nın oyundaki özel silahı. Birçok oyuncunun favori silahıdır. Elli tane cızbız tanktan ordu kurma nedenidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder